Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

MEHMET PAMUK'UN KALEMİNDEN, ADALETİN ÇİFTE STANDARTLARI: KİMİN İFADESİ ÖZGÜRLÜK, KİMİNİNKİ SUÇ?

Yazının Giriş Tarihi: 13.10.2025 12:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.10.2025 12:56

Türk milletinin en hassas meselelerinden biri adaletin herkese eşit uygulanıp uygulanmadığıdır. Günümüzde görülen en vahim tablo, adalet terazisinin farklı kişilere farklı ölçülerle tutulmasıdır. Bir emekli albay, milletin birliğini ve millî değerlerini savunduğu için “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” gerekçesiyle tutuklanırken; terörist başını öven, meclise davet eden veya ayağına heyet gönderilmesini isteyenler “ifade özgürlüğü” çerçevesinde korunmaktadır.

Gerçek demokrasi, kimin söylediğine göre değil, ne söylendiğine göre ölçülmelidir. Aksi durumda hem hukuk güvenliği zedelenir hem de milletin vicdanında telafisi imkânsız yaralar açılır. Bugün yaşananlar, sadece bir şahsın davası değildir; Türk milletinin hukuk karşısındaki eşitlik mücadelesidir.

OLUMLU YANLAR

Türkiye’de hâlen adalet duygusuna sahip geniş bir toplumsal kesim vardır; millet bu haksızlıkları görüyor ve hafızasına kaydediyor. Hukuk sisteminde bağımsızlığı savunan bazı hâkim ve savcıların varlığı, her şeye rağmen umut ışığıdır. Demokratik bir ülkede bu tür tartışmaların kamuoyunda dillendirilmesi, ileride daha güçlü bir hukuk düzeni kurulması için zemin hazırlayabilir.

OLUMSUZ YANLAR

Millî değerleri savunanlara yönelik baskılar, toplumun moral gücünü kırmakta ve devlet-millet bağını zedelemektedir. Terör örgütünü övenlere verilen hoşgörü, terörün meşruiyet kazanmasına yol açmakta, genç nesiller üzerinde tehlikeli bir algı yaratmaktadır. Adaletin çifte standartla uygulanması, hukuk devletinin en temel ilkesi olan eşitlik ilkesini yok etmektedir. Bu çarpık düzen, uzun vadede toplumda güvensizlik, kutuplaşma ve öfke birikimine sebep olmaktadır.

SONUÇ

Adalet terazisi, bir milleti ayakta tutan en büyük güçtür. Eğer bu terazi, kişilere ve ideolojilere göre farklı şekilde işletilirse; devletin temelleri sarsılır, toplumun güven duygusu kaybolur. Terörist başını övmek “ifade özgürlüğü”, millî değerleri savunmak ise “suç” olarak görülüyorsa, burada sadece hukuk değil; millî vicdan da yara alıyor demektir.

Tarih göstermiştir ki, adaletin olmadığı yerde ne barış olur ne de huzur. Türk milleti, adaletin eşit ve tarafsız işletildiği günlerde en güçlü hâline ulaşacaktır.

OKUYUCUYA SORULAR

1 Gerçek demokrasi, sizce “kim” söylediğine göre mi, “ne” söylendiğine göre mi ölçülmelidir?

2 Millî değerleri savunanların suçlu, terörü övenlerin özgür görülmesi sizce toplumun birlik duygusunu nasıl etkiler?

3 Çifte standardın yerleştiği bir hukuk düzeninde genç nesillerin devlete olan güveni sizce nasıl şekillenir?

4 Tarih boyunca devletlerin çöküşünde adaletin rolünü düşündüğünüzde, bugünkü tabloyu nasıl değerlendirirsiniz?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.