SERDAR ŞİMŞEK'İN KALEMİNDEN, HIRLAYAN KÖPEK ISIRIR MI?
Yazının Giriş Tarihi: 11.09.2025 13:44
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.09.2025 13:45
HIRLAYAN KÖPEK ISIRIR MI?
Dostoyevski yalnızca bir edebiyatçı değil, insan ruhunun en karanlık dehlizlerinde yürümüş bir gözlemcidir. Gençlik yıllarında okuduğu bir şiir yüzünden Rus Çarı tarafından cezalandırılır ve Sibirya’daki ağır ceza kampına gönderilir. Burada yalnızca soğuk, açlık ve sürgünle değil; insanlığın hoyratlığıyla da sınanır.
Bir gün, hapishane avlusunda herkesin tekmelediği, taşladığı, dışladığı bir köpeği görür. Zavallı hayvanın gözleri, yıllardır süren korku ve güvensizlikle doludur. Dostoyevski, içindeki merhametle yaklaşır, başını okşamak ister. Tam o anda köpek hırlar ve havlayarak uzaklaşır. Yazar o an şu dersi alır:
“Herkesin tekmelediği köpeğin başını okşarsan, sana da hırlar.”
Çünkü yıllarca aşağılanan bir varlık, şefkate bile düşman kesilir. Sevgi, geçmişte gelen acının maskesi olmuşsa, iyilik bile korku yaratır. Aynı durum insan ilişkilerinde de geçerlidir. Dışlanan, itilip kakılan, hor görülen birine bir anda uzattığınız el, hemen tutulmayabilir. Çünkü o elin altında bir tokat gizli olup olmadığını sorgular artık.
Bu yüzden empati, sabır ve anlayış; insan kazanmanın en temel üç aracıdır. Kaybetmek kolay, anlamaya çalışmak zordur.
Size her diş gösterenin düşmanınız olduğunu düşünmeyin.
Onun hayatı boyunca neler yaşadığını, hangi zorluklardan geçtiğini bilemezsiniz. Empati yapın, anlamaya çalışın. Kaybetmek çok kolaydır; önemli olan sabırlı olabilmektir.
Bu hayatta bir şeyleri başarmış ve iyi bir noktaya geldiğinize olan inancınız tam ise, o halde artık vakit, insanların hayatına olumlu yönde dokunabilmektir. Bir duvarın bile gün içinde yarattığı gölgeden herhangi bir canlı organizma yararlanmayı başarır. O halde, faydalı olmak için mutlaka yapabileceğiniz bir şey vardır.
İyilik bulaşıcı ve yeryüzündeki en güzel hastalıktır.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
SERDAR ŞİMŞEK
SERDAR ŞİMŞEK'İN KALEMİNDEN, HIRLAYAN KÖPEK ISIRIR MI?
HIRLAYAN KÖPEK ISIRIR MI?
Dostoyevski yalnızca bir edebiyatçı değil, insan ruhunun en karanlık dehlizlerinde yürümüş bir gözlemcidir. Gençlik yıllarında okuduğu bir şiir yüzünden Rus Çarı tarafından cezalandırılır ve Sibirya’daki ağır ceza kampına gönderilir. Burada yalnızca soğuk, açlık ve sürgünle değil; insanlığın hoyratlığıyla da sınanır.
Bir gün, hapishane avlusunda herkesin tekmelediği, taşladığı, dışladığı bir köpeği görür. Zavallı hayvanın gözleri, yıllardır süren korku ve güvensizlikle doludur. Dostoyevski, içindeki merhametle yaklaşır, başını okşamak ister. Tam o anda köpek hırlar ve havlayarak uzaklaşır. Yazar o an şu dersi alır:
“Herkesin tekmelediği köpeğin başını okşarsan, sana da hırlar.”
Çünkü yıllarca aşağılanan bir varlık, şefkate bile düşman kesilir. Sevgi, geçmişte gelen acının maskesi olmuşsa, iyilik bile korku yaratır. Aynı durum insan ilişkilerinde de geçerlidir. Dışlanan, itilip kakılan, hor görülen birine bir anda uzattığınız el, hemen tutulmayabilir. Çünkü o elin altında bir tokat gizli olup olmadığını sorgular artık.
Bu yüzden empati, sabır ve anlayış; insan kazanmanın en temel üç aracıdır. Kaybetmek kolay, anlamaya çalışmak zordur.
Size her diş gösterenin düşmanınız olduğunu düşünmeyin.
Onun hayatı boyunca neler yaşadığını, hangi zorluklardan geçtiğini bilemezsiniz. Empati yapın, anlamaya çalışın. Kaybetmek çok kolaydır; önemli olan sabırlı olabilmektir.
Bu hayatta bir şeyleri başarmış ve iyi bir noktaya geldiğinize olan inancınız tam ise, o halde artık vakit, insanların hayatına olumlu yönde dokunabilmektir. Bir duvarın bile gün içinde yarattığı gölgeden herhangi bir canlı organizma yararlanmayı başarır. O halde, faydalı olmak için mutlaka yapabileceğiniz bir şey vardır.
İyilik bulaşıcı ve yeryüzündeki en güzel hastalıktır.